Arama Motoru Optimizasyonu

Google Consent Mode ve Dijital Pazarlama İletişimi: Rehber Niteliğinde Bir Bakış

Dijital dünyanın hız kesmeyen dönüşümü, pazarlama ve marka iletişimi stratejilerini de baştan aşağıya yeniden şekillendiriyor. Yıllar önce, çevrimiçi reklamcılık ve analitik araçları “gizlilik politikası” gibi konulara pek fazla dikkat etmeden rahatça kullanılabiliyordu. Ancak günümüzde kullanıcılar ve yasal düzenleyiciler, kişisel verilerin toplanması ve işlenmesi konusunda çok daha bilinçli hale geldi. Bu noktada, Google’ın ortaya koyduğu çözümlerden biri olan Google Consent Mode, dijital pazarlamacıların hem yasal uyumluluk hem de pazarlama performansı açısından karşılaştıkları kritik zorluklara yanıt veriyor. Peki nedir bu Google Consent Mode? Nasıl çalışır ve neden işletmelerin dijital stratejilerinin önemli bir parçası haline geldi?

Aşağıdaki yazıda, Google Consent Mode’un ne olduğundan, nasıl kurulduğuna ve markaların itibarını nasıl etkilediğine kadar geniş bir yelpazede konuyu ele alacağız. Bu yolculukta, KVKK/GDPR gibi yasal düzenlemelerin getirdiği zorunlulukları nasıl karşılayacağımızı, Google Analytics ve Google Ads kampanyalarında kullanıcı rızası (consent) olmadan hangi verilerin toplanabileceğini, dönüşüm modellemesinin (conversion modeling) nasıl yapıldığını ve marka iletişiminde güven inşasının bu teknoloji sayesinde nasıl güçlendiğini öğreneceğiz.

Google Consent Mode Nedir?

Kısaca ifade etmek gerekirse, Google Consent Mode (GCM), Google etiketlerinin (etiket yönetimi, analiz, reklam vb.) kullanıcı rızasına göre veri toplama davranışını düzenleyen bir çerçevedir. Bu özellik, çerezlere onay veren ya da onay vermeyen kullanıcılar arasında farklı veri toplama mekanizmaları kullanarak, reklam ölçümleri ve analitik verilerin mümkün olduğunca doğru kalmasını amaçlar.

Google Consent Mode’un Ortaya Çıkışı

Küresel çapta gizlilik düzenlemeleri ve kullanıcıların veri konusundaki artan kaygıları, Google da dahil olmak üzere birçok dijital platformu yeni çözümler geliştirmeye itti. Özellikle Avrupa Birliği’nin General Data Protection Regulation (GDPR) düzenlemesi, İngiltere’deki Privacy and Electronic Communications Regulations (PECR) ve Türkiye’deki Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gibi yasal çerçeveler, web sitelerinin ve uygulamaların kullanıcı verisini nasıl topladığını detaylı biçimde belirliyor.

Bu düzenlemeler çerçevesinde, web sitesi sahiplerinin kullanıcıları bilgilendirmesi ve zorunlu olmayan çerezler için rıza (consent) alması gerekiyor. İşte tam bu noktada, pazarlamacılar hem reklam hedeflemelerini hem de analitik ölçümlerini yasalara uyumlu şekilde sürdürmeyi isterken, kullanıcılar da gizliliklerine önem veriyorlar. Google Consent Mode, iki taraf arasındaki bu dengeyi sağlamak için geliştirilmiş bir teknoloji olarak öne çıkıyor.

Temel Çalışma Prensibi

Kullanıcı bir web sitesine girdiğinde, “reklam çerezleri” ve “analitik çerezler” için onay verebilir, kısmen reddedebilir veya tamamen reddedebilir. Google Consent Mode, kullanıcının onay durumuna göre, Google etiketlerinin hangi verileri nasıl işleyeceğini belirliyor. Örneğin:

  • Consent verildiğinde: Google Analytics ve Google Ads çerezleri tam kapasitede kullanılarak kullanıcı davranışı, trafik kaynakları, dönüşümler vb. detaylı izlenebilir.
  • Consent verilmediğinde: Google, kullanıcıya ait kişisel bilgiler veya reklam tanımlayıcıları (örneğin çerez kimliği) olmadan genel modelleme (conversion modeling) yöntemlerine başvurur.

Bu şekilde, pazarlamacıların reklam performans ölçümleri büyük ölçüde korunurken, kullanıcı rızası olmadan kişisel verilerin işlenmesinden kaçınılmış olur.

GDPR, KVKK ve Consent Mode: Yasal Uyumluluğun Önemi

Yasal Düzenlemelerin Dijital Pazarlama Üzerindeki Etkisi

Dijital dünyanın küresel çapta daha fazla denetlenmeye başlamasıyla birlikte, kullanıcı verilerini toplayan herkes bu yasal düzenlemelerin kapsamı içine giriyor. Avrupa’da GDPR, kullanıcıya dair her türlü “kişisel veri”nin işlenmesi için belirli kural setleri getiriyor. Benzer şekilde Türkiye’de KVKK, veri sorumlularına aydınlatma yükümlülüğü ve rıza alım zorunluluğu gibi bir dizi maddeyi yerine getirme görevi yüklüyor.

Peki, bu düzenlemeler olmadan önce ne oluyordu? Reklamverenler veya site sahipleri, çerezler sayesinde kullanıcıları kolayca takip ediyor, bir kullanıcının bir web sitesini ziyaret ettikten sonra başka bir siteye geçtiğinde bile aynı kullanıcı olduğunu rahatlıkla tespit edebiliyordu. Ancak yasal düzenlemeler güç kazandıkça, bu veri toplama modelleri sorgulanır hale geldi. Kullanıcı verisi toplayan her firmanın, kullanıcılara “Ben senin verini şu amaçlarla topluyorum, onay veriyor musun?” diye sorması artık bir zorunluluk.

Google Consent Mode ve Yasal Uyum

Google Consent Mode, tam da bu noktada “izin var mı-yok mu” durumunu, topladığı ve işlediği verinin şekline yansıtarak yasal uyumluluğu kolaylaştırıyor. Ancak unutulmaması gereken nokta şu: Sadece Consent Mode kullanmak, sizi otomatik olarak GDPR veya KVKK ile tam uyumlu hale getirmez. Web sitenizin çerez politikası, aydınlatma metni ve rıza yönetim platformu (CMP) entegrasyonları gibi konuları da doğru bir şekilde ele almak gerekiyor.

Bu araç, daha çok Google Analytics ve Google Ads gibi Google’ın ekosisteminde yer alan hizmetler için veri işlemesine olanak tanıyor. Eğer sitenizde başka üçüncü taraf çerezler veya etiketler bulunuyorsa, onların da yasal uyumluluk çerçevesinde yönetilmesi şart. Ayrıca kullanıcıya sunulan rıza banner’ı veya pop-up’ların şeffaf, açıklayıcı ve kolay anlaşılır olması, web sitesi sahibinin sorumluluğunda. Google Consent Mode sadece “arka planda” gerçekleşen veri işleme süreçlerini, rıza durumuna göre optimize ediyor.

Nasıl Kurulur? Teknik Adımlar ve Entegrasyon İpuçları

Google Tag Manager ile Kurulum

Google Consent Mode çoğunlukla Google Tag Manager (GTM) üzerinden kolayca yönetilir. Eğer GTM kullanmıyorsanız, doğrudan kod parçacıklarını web sitenizin kaynak koduna yerleştirerek de çalıştırabilirsiniz, ancak GTM entegrasyonu hem esnekliği hem de yönetimi ciddi anlamda kolaylaştırır.

  1. Tag Manager’da yeni bir etiket oluşturun: Google Ads veya Google Analytics etiketlerinizi ekleyin.
  2. Consent Mode ayarlarını etkinleştirin: GTM içinde, “Yapılandırmalar (Configurations)” kısmına giderek “Consent Overview” bölümünü bulun. Burada, Google Ads veya Analytics etiketlerinizi rıza durumuna göre çalışacak biçimde düzenleyebilirsiniz.
  3. Tetkikleyicileri (triggers) güncelleyin: Reklam veya analiz etiketlerinizin, yalnızca “izin verilmiş” senaryoda mı yoksa “izin verilmemiş” senaryoda mı devreye gireceğini belirleyin.

WordPress, Shopify ve Diğer Platformlarda Entegrasyon

Popüler içerik yönetim sistemleri (CMS) ve e-ticaret platformları, genellikle Google Tag Manager kodunu eklemenize izin veren eklentilere (plugin) sahiptir. Örneğin WordPress kullananlar “Insert Headers and Footers” gibi bir eklentiyle Tag Manager kodunu tek bir tıklamayla ekleyebilir.

  • WordPress: WP eklentisi aracılığıyla Tag Manager’ı ekleyin, ardından Consent Mode uyumlu etiketlerinizi GTM üzerinden yönetin.
  • Shopify: Tema düzenleyicisini veya online store ayarlarındaki “Google Tag Manager” alanını kullanabilirsiniz.
  • Magento, Drupal, Joomla gibi diğer popüler platformlarda da benzer şekilde “header” veya “body” alanına kod ekleme yöntemiyle Tag Manager yüklemesi yapabilirsiniz.

Her platform için kritik nokta, rıza (consent) alındıktan sonra Google etiketlerinin ateşlenmesini (trigger) sağlayacak bir mekanizma kurmaktır. Bu mekanizmayı genellikle bir CMP (Consent Management Platform) üzerinden yönetebilirsiniz. CMP, kullanıcılara hangi çerezlere izin verdiğini sorar, aldığı yanıtı GTM’e gönderir ve GTM de rıza durumuna göre etiketleri çalıştırır.

Google Analytics 4 ve Universal Analytics: Consent Mode Farkı

Universal Analytics Dönemi

Uzun yıllar boyunca web sitesi sahiplerinin neredeyse tamamı Universal Analytics (UA) kullandı. UA, çerezler aracılığıyla kullanıcı takibi yapan, oturum odaklı (session-based) bir sistem. Kullanıcı çerezleri kabul etmediğinde, UA ile veri toplamak ciddi ölçüde kısıtlanıyor ya da veri kaybı yaşanıyordu.

Google Analytics 4’e Geçiş

Ancak Google, UA’yı aşamalı olarak devre dışı bırakarak Google Analytics 4 (GA4) sürümüne odaklanmaya başladı. GA4, etkinlik (event) odaklı bir ölçüm sistemine sahip ve çerez kullanımı konusunda daha esnek. GA4 ayrıca makine öğrenimi ve modellemeye dayalı veri işleme yöntemlerini daha yoğun kullanıyor. İşte tam da burada Google Consent Mode devreye giriyor:

  • Consent verilmişse: GA4 kullanıcıya dair çerez verilerini, benzersiz tanımlayıcıları vb. tutarak kapsamlı veri sağlıyor.
  • Consent verilmemişse: GA4, topladığı veriyi otomatik olarak anonimleştiriyor veya eksik kalan verileri modelleme (modeling) teknikleriyle tahmini olarak raporluyor.

Çerezsiz Döneme Geçiş

Gelecek, “çerezsiz” (cookieless) bir dünya olarak görülüyor. Google da üçüncü taraf çerezleri sonlandırmayı planladığından, GA4’ün çerezlere daha az bağımlı yapısı bu değişime hazırlık niteliğinde. Consent Mode bu süreci hızlandırıyor; zira kullanıcı rızası olmadan gelen trafiği, kimlik bazlı değil ama istatistiksel olarak analiz edebilmek ve reklam performansını kaybetmemek, pazarlama dünyasında büyük avantaj sağlıyor.

Remarketing ve Hedef Kitle Listeleri: Rıza Yoksa Ne Olur?

Remarketing Neden Önemli?

Dijital pazarlamanın en güçlü yönlerinden biri, kullanıcıları yeniden hedefleme (remarketing) kapasitesidir. Örneğin, bir e-ticaret sitesine girip bir ürün inceleyen kullanıcının, başka sitelerde veya YouTube’da aynı ürünle ilgili reklamları görmeye devam etmesi, satış dönüşüm oranlarını ciddi oranda artırır. Bu “harika” özelliğin kalbinde ise genellikle çerez bazlı kullanıcı tanımlaması yatar.

Consent Mode ile Remarketing

Peki kullanıcı “reklam çerezlerine izin vermiyorum” derse ne olur?

  • Rıza varsa: Google Ads, kullanıcı çerezlerini saklayarak ilgili kullanıcının ilgi alanlarını, ziyaret ettiği ürün sayfalarını vb. verileri takip eder. Böylece remarketing listeleri oluşturulur ve hedefli reklamlar gösterilebilir.
  • Rıza yoksa: Google, kişiye özgü çerez veya tanımlayıcı kullanmadan, genel istatistiksel verilerle sınırlı kalır. Bu da birebir kişiselleştirilmiş remarketing yapmayı engeller.

Bunun sonucu olarak, pazarlamacılar kullanıcıların bir kısmını “kaybediyor” gibi görünse de aslında modelleme teknikleri devreye girerek, belirli segmentleri tahminî bazda oluşturabiliyor. Örneğin, ziyaret süresi, sayfa görüntüleme sıklığı gibi anonim parametrelerle de bir kitle oluşturmak mümkün. Ancak bu kitlenin doğruluğu, çerez bazlı tanımlamalara göre daha düşük olabilir.

Consent Mode ile Dönüşüm Ölçümleri (Conversions): Veri Kaybını En Aza İndirme

Dönüşüm Nedir ve Neden Önemlidir?

Dijital pazarlamada “dönüşüm” (conversion) bir e-ticaret sitesinde yapılan satın alma, bir formun doldurulması, bültene kayıt, uygulama indirme gibi kritik eylemleri ifade eder. Reklam bütçelerinizi verimli kullanıp kullanmadığınızı anlamanın en önemli yolu, dönüşümleri takip etmektir.

Consent Mode’un Dönüşüm Takibine Etkisi

Kullanıcı rızasına dayalı veri toplama, özellikle dönüşüm takibinde bazı boşluklar yaratabilir. Zira reklamı tıklayan ve sonrasında dönüşüm gerçekleştiren bir kullanıcının, rıza vermemesi durumunda, sistem bu kullanıcının dönüşümünü tam olarak yakalayamayabilir. İşte bu noktada Google Consent Mode, “modeled conversions” özelliğiyle devreye girer. Bu özellik, çeşitli makine öğrenimi algoritmalarıyla, eksik verileri istatistiksel olarak tamamlamaya çalışır.

Nasıl İşliyor?

  • Google Ads veya Analytics veritabanında, benzer davranışlar sergileyen ve rıza vermiş kullanıcıların dönüşüm oranlarına bakılır.
  • Rıza vermeyen kullanıcıların oturum, etkileşim veya benzeri parametreleri dikkate alınarak “muhtemel dönüşüm” sayısı tahmin edilir.

Bu yaklaşım, yüzde yüz kesinlik sunmaz; ancak pazarlamacıların tamamen “karanlıkta” kalmasını engeller. Böylece reklam kampanyalarının genel performansını daha sağlıklı yorumlayabilirsiniz.

Dönüşüm Raporlarında Sapma

Tabii ki, gerçeğe en yakın modellemeler dahi “tahmin” olduğu için bir sapma payı barındırır. Dolayısıyla Consent Mode açık ve kapalı senaryolarda farklı dönüşüm oranlarıyla karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden dönüşüm raporlarınızı yorumlarken, modelleme sonucu eklenmiş verileri (modeled conversions) ayırt edebilmeniz önemlidir. Google Ads ve Analytics panellerinde, “gerçek dönüşümler” ile “tahmini dönüşümler” genellikle ayrı satırlarda veya açıklamalarda yer alır. Siz de kampanyalarınızın optimizasyonunu yaparken bu farkı göz önünde bulundurmalısınız.

 

Marka İletişimi ve Güven: Consent Mode’un Etkisi

Kullanıcı Gizliliğine Verilen Önem

Artık kullanıcılar “verilerim kimin elinde, ne şekilde kullanılıyor” sorusunu daha çok soruyorlar. Yasal düzenlemelerin de baskısıyla birçok marka, gizlilik politikalarına ve veri toplama yöntemlerine dair daha şeffaf bir yaklaşım sergilemek zorunda. Google Consent Mode, bu şeffaflığın teknik altyapısını güçlendirirken, markanın dışarıya yansıttığı imaj da çok daha güvenilir oluyor.

Markanın Duruşunu Güçlendirmek

“Ben kullanıcılardan rıza almadan verilerini toplamıyorum. Rıza vermek istemeyen kullanıcılarımın da deneyimini, ölçeklenebilir şekilde ölçümlemeye devam ediyorum.” diyebilen bir marka, kullanıcıların gözünde daha “etik” bir konuma yükseliyor. Bu, günümüzde marka sadakati ve itibar yönetimi açısından son derece önemli bir nokta.

Ayrıca özellikle GDPR veya KVKK kapsamına giren büyük kuruluşlarda, yasal riskin önlenmesi ve ceza yaptırımlarına maruz kalmamak da bir başka kritik unsur. İyi bir gizlilik yönetimi stratejisi, hem marka itibarını hem de yasal uyumluluğu aynı anda korur.

Şeffaf İletişim ve Farkındalık

E-posta pazarlaması, web push bildirimleri veya sosyal medya reklam kampanyaları gibi tüm iletişim kanallarında, “kullanıcı verilerine ne yaptığınızı” net biçimde anlatmak oldukça faydalıdır. Kullanıcıların gözünde, “Bu marka veri toplarken önce bana soruyor, ardından da açıkça ne yaptığı hakkında bilgi veriyor.” algısı yaratmak uzun vadede güveni katlar. Google Consent Mode, bu politikanın uygulamadaki en somut örneklerinden biri olarak işlev görür.

Kullanıcı Deneyimi (UX) Boyutu: Rıza Banner’ları ve Pop-up’lar

Zorunlu ama Zorlayıcı mı?

Bir web sitesine girdiğinizde karşınıza çıkan ve genellikle ekranın yarısını kaplayan o çerez banner’larını veya pop-up’ları hepimiz biliyoruz. Bir yandan zorunlular, çünkü yasal olarak kullanıcıya hangi verileri topladığımızı ve buna onay verip vermediğini sormak durumundayız. Öte yandan, yanlış tasarlanmış veya aşırı müdahaleci pop-up’lar kullanıcı deneyimini baltalayabiliyor.

En İyi Uygulamalar

  • Basit Dil Kullanın: “Çerez politikamızı kabul ediyor musunuz?” şeklinde kısa ve öz cümleler. Kullanıcıyı gereksiz yasal terimlerle boğmayın.
  • Katmanlı Bilgilendirme: Kullanıcı daha fazla detay istediğinde “Daha fazla oku” butonu ile ek bilgi sayfasına yönlendirme yapın.
  • Seçenek Sunun: “Tüm çerezleri kabul et”, “Sadece gerekli çerezler” veya “Kullanıcı ayarlarını kişiselleştir” gibi seçenekler ekleyin.
  • UI/UX Denge: Pop-up’ların konumunu, boyutunu ve renklerini kullanıcıyı rahatsız etmeyecek, ama gözden de kaçırmayacak şekilde ayarlayın.

Neden Önemli?

Eğer kullanıcı rızası formu veya banner’ı uygunsuz tasarlandıysa, pek çok kullanıcı çerezlere onay vermeden siteyi terk edebilir. Bu da hem marka imajını hem de pazarlama verilerini olumsuz etkiler. Google Consent Mode açısından bakıldığında, kullanıcı rızası verilmediği takdirde veri toplama yeteneği kısıtlanacağı için, kullanıcı deneyimi ve rıza formu tasarımı doğrudan pazarlama başarınıza yansır.

Hangi Rıza Yönetimi Araçları (CMP) Kullanılabilir?

CMP’nin Rolü

Rıza yönetimi platformları (CMP – Consent Management Platform), web sitesine giren kullanıcıya hangi veri kategorilerini toplayacağını soran, toplanan verileri saklayan ve gerektiğinde site sahibine, yasal denetimlere raporlama yapabilen araçlardır. Google Consent Mode, CMP aracılığıyla aldığı sinyale göre etiket davranışını belirler.

Popüler Araçlar

  • OneTrust
  • Cookiebot
  • TrustArc
  • Usercentrics

Bu platformların birçoğu Google Consent Mode ile otomatik entegrasyon seçenekleri sunar. Örneğin, Cookiebot’un resmi dökümantasyonunda, Google Tag Manager ve Consent Mode entegrasyonunun adım adım nasıl yapılacağı detaylıca anlatılmıştır. Aynı şekilde OneTrust da GTM etiket tetikleme mantıklarıyla senkronize çalışabilir.

Yerli Alternatifler

Türkiye pazarında da çeşitli yerel CMP çözümleri geliştirilmeye başlandı. Bu araçlar KVKK’ya özel ek dokümantasyon ve Türkçe dil desteği sunmalarıyla öne çıkıyor. Önemli olan, seçtiğiniz CMP’nin “Google Consent Mode sinyallerini” doğru bir şekilde yönetebilmesi ve web sitenizin tüm çerezlerini kapsayacak şekilde konfigüre edilebilmesi.

Google Consent Mode, Marka Güveni ve Geleceğe Hazırlık

Dijital pazarlama iletişiminde veriye dayalı stratejilerin önemi arttıkça, kullanıcının onayı olmadan veri toplama dönemi de kesinlikle sona yaklaşıyor. Google Consent Mode, bu yeni dünyaya geçişte hem kullanıcı gizliliğine saygı duyan hem de pazarlamacıların ihtiyaç duyduğu analitik ve reklam verilerini büyük ölçüde koruyan bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.

Özellikle KVKK, GDPR gibi düzenlemelerin baskısı altındaki pazarlamacılar ve marka yöneticileri için Consent Mode, “zorunlu bir çözüm” olmanın ötesine geçiyor; aynı zamanda “markayı daha güvenilir kılan bir fırsat” haline geliyor. Kullanıcıya saygılı bir yaklaşım ve yasal uyumluluk, uzun vadede marka sadakatinin ve itibarının da en sağlam dayanaklarından biri.

Öte yandan, Consent Mode’un sunduğu modellemeli dönüşüm takibi (modeled conversions) ve çerezsiz ölçüm yöntemleri, gelecekte “cookie” kavramının tamamen ortadan kalktığı senaryolara hazırlık yapmamızı sağlıyor.

  • Yasal Boyut: Doğru CMP araçları ve banner tasarımlarıyla birlikte yasal uyumluluğu büyük ölçüde garantileyebilirsiniz.
  • Pazarlama Performansı: Rıza vermeyen kullanıcılar nedeniyle veri kaybetmemek adına, Google’ın modelleme teknikleri büyük avantaj sağlıyor.
  • Marka İletişimi: Kullanıcıya verisinin kontrolünü verdiğini göstermek, tüketici güvenini pekiştirmenin en hızlı yollarından biri.

Elbette her teknolojide olduğu gibi Consent Mode’un da kısıtları var. Kullanıcı rızasını hiç alamadığınız senaryolarda, özellikle remarketing gibi çerez odaklı yaklaşımlarda daralma yaşayabilirsiniz. Yine de veriye dayalı pazarlama faaliyetlerinizi olabildiğince korumak ve yasal riskleri en aza indirmek açısından bu araç vazgeçilmez hale geliyor.

Sonuç olarak, Google Consent Mode, dijital pazarlama iletişiminin geleceğinde önemli bir oyuncu. Kullanıcı verilerine daha etik yaklaşmak, yasal düzenlemelere uyum sağlamak ve veri kaybını en aza indirmek isteyen tüm profesyonellerin bu konuyu derinlemesine anlaması ve uygulaması gerekiyor. Web sitenize Consent Mode’u entegre etmek sadece bir teknik işlem değildir; aynı zamanda markanızın kullanıcılarla kurduğu ilişkinin “güven temelli” bir platforma oturmasını da sağlar. Bu da günümüz rekabetçi dijital ekosisteminde öne çıkmanız için güçlü bir silahtır.

Bu kapsamlı rehber ile Google Consent Mode konusunu dijital pazarlama ve marka iletişimi odağında ele aldık. İçinde bulunduğumuz veri çağında, gizlilik ve güvenilirlik markalar için bir ayrıştırıcı faktör hâline geldi. Eğer henüz Consent Mode kullanmaya başlamadıysanız, bu rehberdeki adımları takip ederek, yasal uyumluluğa ve pazarlama performansının korunmasına yönelik ilk adımı atabilirsiniz. Unutmayın, dijital dönüşüm sadece teknolojik bir değişim değil; aynı zamanda kullanıcı deneyimi, gizlilik ve güven gibi kavramlarla iç içe geçen holistik bir süreçtir. Google Consent Mode ise bu sürecin en etkili araçlarından biri olmaya aday görünüyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir